Kate Winslet Oscar heykelini öyle bir yerde saklıyormuş ki

Güzel oyuncu Kate Winslet bir dergiye verdiği röportajda yaptığı açıklamayla herkesi gülümsetti.

39 yaşındaki Winslet, The Reader (Okuyucu) adlı filmle kazandığı Oscar heykelciğini evinin banyosunda sakladığını söyledi.

 

Winslett;  WSJ dergisine verdiği röportajda "Oscar heykelciğimi evimin banyosunda saklıyorum. Çünkü evime gelen misafirlere, aynanın karşısına geçip sanki heykeli kazanan kendileriymiş gibi hayali bir Oscar konuşması yapma fırsatı vermek istedim" dedi.

WINSLET YALNIZ DEĞİL

 

Bu konuda Kate Winslet yalnız değil.  Kazandığı Oscar heykelini evinin banyosunda saklayanlardan biri de Jodie Foster. The Accused (Sanık) ve Silence of the Lambs  filmleriyle iki kez Oscar kazanan Foster da heykellerini evinin banyosuna koymuş. Bunun nedenini de "Banyodaki musluk aksamıyla birlikte güzel görünüyorlar" diyerek şakacı bir şekilde açıklamıştı Foster.

 

Foster ve  Winslet gisbi kazandığı Oscar heykellerini banyosunda saklayanlardan biri de Emma Thompson. Howard's End ve Sense and Sensibility ile  iki kez Oscar kazanan Thompson da heykellerini banyoya koyduğunu söylemişti. Bunun nedenini de "Başka herhangi bir yerde çok abartılı duruyorlardı. Banyoya yakıştılar" diye açıklamıştı.

 

Aşık Shakespeare (Shakespeare In Love)  filmiyle kazandığı Oscar'ı Gwyneth Paltrow nereye koymuş dersiniz. O sıralarda henüz evli olmayan Paltrow heykelciğini odasındaki kitaplığın arka raflarına koyduğunu söylemişti. Çünkü kazandığı bu Oscar çok ön plana çıkınca biraz utanıyormuş Paltrow.

 

Russel Crowe da Gladyatör filmiyle kazandığı Oscar'ı Avustralya'daki çiftliğinde bulunan tavuk kümesine koyduğunu söylemişti. Bunun tavukların daha büyük yumurta yapmasına yol açtığını da ileri sürmüştü.

 

Jennifer Lawrence; Silver Linings Playbook (Umut Işığım) filmiyle kazandığı Oscar heykelini anne ve babasının evindeki piyanonun üstüne koyduğunu söylemişti.

 

Whiplash filmiyle yardımcı erkek oyuncu Oscar'ı kazanan J.K. Simmons, ise heykelciğini buzdolabıın üstüe koyacacağını öylemişti. 

Amerika yolcusu

Türkiye'de 1 milyonun üstünde seyircisi olan film, ABD'de de gösterime giriyor.

Russell Crowe’un hem yönetmenliğini hem de başrolünü üstlendiği, Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan’ın da oyuncu kadrosunda bulunduğu “The Water Diviner” (Son Umut) filmi 24 Nisan’da Amerika’da gösterime giriyor.

Dağıtım hakları Warner Bros’ta olan film, Türkiye’de 1.274.899 kişi tarafından izlenmiş, Avustralya’da da büyük ses getirmişti.

Avustralya'nın Oscar'ı Yılmaz Erdoğan'ın

Yılmaz Erdoğan 'Son Umut' (The Water Diviner) filmindeki rolüyle yardımcı erkek oyuncu dalında Avustralya'nın en önemli sinema ödülünü (AACTA) kazandı.

Çanakkale Savaşı sırasında üç oğlunu kaybeden acılı bir babanın hikâyesini anlatan Oscar ödüllü aktör Russell Crowe’un yönettiği ‘Son Umut'ta (Water Diviner) Binbaşı Hasan rolünde izlediğimiz Yılmaz Erdoğan, en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Avusturya Sinema ve Televizyon Sanatları Akademisi tarafından verilen ülkenin en önemli sinema ödülü AACTA'yı kazandı. Radikal'in sinema yazarı Uğur Vardan, filmle ilgili yazasında Yılmaz Erdoğan'la ilgili "Binbaşı Hasan karakterine derinlik katıyor ve kayda değer bir performans ortaya koyuyor" yorumu yapmıştı.

Türkiye'de aralık sonunda gösterime giren ve bugüne kadar 1 milyon 222 bin kişi tarafından izlenen 'Son Umut'un konusu şöyle: Avusturalyalı bir çiftçi olan Connor, üç oğlunu da Çanakkale Savaşı’na göndermiştir. Çanakkale Savaşı’nın ardından Türkiye’ye gelen Connor’ın tek hedefi uzun süredir haber alamadığı oğullarının izini bulabilmektir. Connor’ın İstanbul’da başlayıp Çanakkale’ye ve oradan da ülkenin çeşitli yerlerine uzanan bu arayış yolculuğunda en büyük destekçileri Türk subayları Hasan (Yılmaz Erdoğan) ve Cemal (Cem Yılmaz) olacaktır.
Yönetmenliğini Oscar'lı oyuncu Russell Crowe’un üstlendiği filmin senaryosu Andrew Anastasios ve Andrew Knight ikilisine ait. Filmin oyuncu kadrosunda Russell Crowe, Olga Kurylenko, Jai Courtney ve Isabel Lucas gibi isimlerin yanı sıra Türkiye’den de Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan yer alıyor.

Avustralya’nın en önemli sinema ödülü AACTA’ya aday olduğunda Yılmaz Erdoğan, Avustralya’nın Sydney Morning Herald Gazetesi’ne bir röportaj vemişti. ‘Son Umut’un kendisi için ilklerin filmi olduğunu söyleyen Erdoğan, “Daha önce ne bu büyüklükte bir projede, ne İngilizce, ne de Oscar’lı sinemacılarla çalışmıştım. Harika bir deneyimdi” şeklinde konuştu. Senaryoyu okumaya başladığı vakit Türklere karşı beklenmedik bir bakış açısıyla karşılaşınca şaşırdığını söyleyen Erdoğan, “Şoka uğradım. Bu kadar detaya nasıl ulaştıklarını sordum” demişti.

Erdoğan röportajda yönetmen Russell Crowe’un çekimler boyunca Türk aktörlerden gelen her türlü öneriye, Türkçe ve Türk kültürüyle ilgili tavsiyelere açık olduğunu da belirtmişti. Çekimler öncesinde Russell Crowe’un Avustralya’daki çiftliğinde ata binme, eğitimleri aldıklarını söyleyen Erdoğan, Crowe’un malikânesinden ve arazisinden de hayli etkilendiğini şöyle anlatmıştı: “Eğitim dönemi harikaydı. Filmden üç ay önce Russell’ın çiftliğine gittim. Gerçi çiftlik böyle bir yeri tanımlamak için çok küçük bir kelime. Üç spor salonu ve at binme kulvarları vardı.”

Geofrey Rush, Cate Blanchett gibi Hollywood yıldızlarının da katıldığı ödül töreninde Yılmaz Erdoğan da kırmızı halıda poz verenler arasındaydı. Erdoğan kameraların karşısına Jacqueline McKenzie, Ryan Corr ve Dan Wyllie ile geçti.

KAZANANLAR TAM LİSTE

EN İYİ FİLM: 'The Babadook'

EN İYİ YÖNETMEN: 'The Babadook'

EN İYİ ERKEK OYUNCU: David Gulpilil, 'Charlie's Country'

EN İYİ KADIN OYUNCU: Sarah Snook, 'Predestination'

EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU: Yılmaz Erdoğan, 'The Water Diviner'

EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU: Susan Prior, 'The Rover'

EN İYİ SENARYO: 'The Babadook', Jennifer Kent

EN İYİ UYARLAMA SENARYO: 'The Railway Man', Frank Cottrell Boyce & Andy Paterson

‘Son Umut’a Kore’de gala

Oscar ödüllü Hollywood yıldızı Russell Crowe, Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz ile birlikte rol aldığı ‘Son Umut’ filminin galası için Güney Kore’ye gitti.

Crowe’un ilk yönetmenlik denemesi filmin galası için başkent Seul’e uçan ünlü aktörü, havaalanında büyük bir kalabalık tarafından karşılandı. Rahat tavırlarıyla ilgi çeken Crowe, hayranlarıyla bol bol selfie çektirip imza dağıttı. Crowe’a bir hayranı kendi yaptığı yağlı boya portresini hediye etti.      

Çanakkale zaferi

Russel Crowe’un başrolünü Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’la paylaştığı Son Umut filmi, Türkiye’nin tanıtımına büyük katkı yapacak. Nisanda 100 ülkede gösterime girecek film için NuLook İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Yıldırım, “100 milyon dolar harcasak böyle tanıtım yapamayız” dedi.

ÇANAKKALE Savaşı’nın 100. yılında gösterime giren Son Umut filmi, Türkiye’nin tanıtımına da katkı yapacak. Filmin 60 milyon dolarlık bütçesiyle dikkat çektiğini söyleyen NuLook İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Yıldırım, “Türkiye’nin tanıtımı açısından son derece önemli bir film. 100 milyon dolar harcasak böyle tanıtım yapamayız. Filmle birlikte özellikle Avustralyalı turist sayısının artacağını düşünüyorum” dedi.

2010’DA TEMELLERİ ATILDI
Oscar ödüllü aktör Russell Crowe’un başrolünü Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’la paylaştığı filmin önemine dikkat çeken Muzaffer Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı: “Filmde ‘NuLook İstanbul’ olarak küçük de olsa ortaklığımız bulunuyor. Biz bir rüyayı gerçekleştirdik. Türkiye’yi iyi anlatan bir film olduğunu düşünüyoruz. 2010’dan beri filmin üzerinde çalışıyorduk. 2013’te bu işe girme kararı aldık. Russell Crowe gibi bir ismin de bu yapımda yer alması tüm dengeleri değiştirdi. Türkiye’nin tanıtımına büyük bir katkı yaptı.”

ANZAK GÜNÜ’NDE TÜM DÜNYADA
Filmin ‘Anzak Günü’ olarak kabul edilen 25 Nisan’dan sonra 100’ün üzererinde ülkede yayınlanacağını söyleyen Muzaffer Yıldırım, şu bilgileri verdi: “Film Yeni Zelanda, Avustralya ve Türkiye’nin ardından 25 Nisan’dan itibaren ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyada gösterime girecek. Şuanki gişe gelirlerinden memnunuz. Bu rakamlar önümüzdeki dönemde artacak. Özellikle Amerika ve Avrupa gişesinin çok yüksek olacağını tahmin ediyoruz. bu ülkerde tarihi filmlere karşı daha çok ilgi var. Öezllikle Amerika’da yaşanmış hikayelerin sayısı azaldı. Bu alanda Türkiye’de çok büyük bir fırsat var.”

Yapımcılar kırmızı alarm veriyor
TÜRK sinema sektörünün son yıllarda hızlı bir büyüme yakaladığını anlatan Muzaffer Yıldırım, şu bilgileri verdi: “Türk sinemasının 100’üncü yılında 357 adet yerli ve yabancı film gestiremi girdi. Bunun 108’i yerli yapım oldu. Ancak bu filmlerin yüzde 80’ini aynı dönemde gösterime giriyor. Kasım ayında başlayan fırtına şubat ayına kadar devam ediyor. Böyle olunca birçok yapım gişede kaybediyor. Bu yılki rakamlara bakınca yerli film hasılatının yüzde 50’den fazlasını 4 filmin topladığını görüyoruz. Bu da Türk sinemasının kırmızı alarm verdiğini gösteriyor. Bu filmler 12 aya yayılmalı. Artık sinema izleyicisi her ay salonları dolduruyor. Eğer böyle devam ederse önümüzdeki yıllarda yerli film sayısı azalacak.”

Canan Ergüner :30 saniyeme kıydılar

Canan Ergüder, Russell Crowe’un “Son Umut” filmindeki repliğinin kesildiğini açıkladı.

Ergüder, “Ben o otuz saniyelik rol için bu kadar can atmışım ama ondan sonra montaj odasında çat diye gidiyor. Bizim meslek bu kadar acımasız işte” açıklamasını yaptı.

KANAL D’nin sevilen dizisi “Güllerin Savaşı”nda Gülfem karakterini canlandıran Canan Ergüder, TRT Türk’te yayınlanan “Vapurda Çay Simit Sohbet” adlı programına konuk oldu. Hollywood yıldızı Russell Crowe’un büyük bölümünü Türkiye’de çektiği “Son Umut”da (The Water Diviner) da rol alan oyuncu, filmdeki repliklerin kesildiğini söyledi. Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan’la birlikte filmde ufak bir rol üstlenen Ergüder, “İngilizcem iyidir, kendimi dışarıya da sunmak istiyorum. Fatih Akın, Ferzan Özpetek ve Nuri Bilge Ceylan’la çalışmak çok istiyorum ve evrene sunuyorum bütün isteklerimi. Russell Crowe, Türkiye’ye geldiğinde de menajerime, ‘neden Russell Crowe’un filminde oynamıyorum’ diye sormuştum. 10 gün sonra teklif geldi. Çok mutlu olmuştum. Sonradan öğrendim ki diyaloğum kaldırılmış. Ben o otuz saniyelik rol için bu kadar can atmışım ama ondan sonra montaj odasında çat diye gidiyor. Bizim meslek kadar acımasız işte. Ama Russel Crowe ile birlikte oynadım diyebilirim. En azından o konuda mutluyum” açıklamasını yaptı.

Mahsun, Russell Crowe'u ikiye katladı

Russell Crowe'un yönetip Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz'la oynadığı 'Son Umut' gişede Kırmızıgül'ün 'Mucize'sine yenildi.

2015 yılının ilk filmi olan ‘Mucize’ bu sezonun en büyük gişesini yaparak ulaşılması zor rekora imza attı.1 Ocak'ta vizyona giren Mahsun Kırmızıgül'ün yazıp yönettiği ve oynadığı dördüncü filmi 'Mucize'nin Hollywood yıldızı Russell Crowe, Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz'lı 'Son Umut' karşısında nasıl bir gişe yapacağı merak konusuydu. 'Son Umut' gişede Kırmızıgül'ün 'Mucize'sine yenildi.

SON UMUT 3 GÜNDE 281 BİN

930 kopyayla gösterime giren 'Mucize'yi ilk dört günde toplam 642 bin 187 kişi izledi. Boxofficeturkiye.com'un verilerine göre 26 Aralık'ta 272 kopyayla vizyona giren 'Son Umut'u ilk üç günde 281 bin 461 kişi, toplamda ise 512 bin 384 kişi izledi.

İLK ÜÇ GÜNDE SOLLADI

Kırmızıgül'ün 'Mucize' filmi ilk üç gündeki seyirci sayısıyla 'Son Umut'un 10 günlük seyirci sayısını bile geride bıraktı. 'Mucize' bu başarısıyla, 'Recep İvedik 4'ten sonra sezonun en iyi açılış rakamını yapan film oldu.

'Son Umut'

İlk üç gün: 281 bin 461
Toplam izleyici: 512 bin 384
Toplam hasılat: 5 milyon 762 bin 632 TL

'Mucize'

İlk dört gün: 642 bin 187
Toplam hasılat: Yaklaşık 7.1 milyon TL

Acun'un son bombası! Yayın haklarını satın aldı

Acun Ilıcalı geçen yıl satın aldığı Tv8 için iddalı hamlelere devam ediyor.

Acun Ilıcalı, bugün Center Performans Sanatları Merkezi’nde galası yapılacak olan Russell Crowe'un yönetip başrolünü Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz'la paylaştığı "Son Umut"un yayın haklarını satın aldı. Güneş'in haberine göre vizyon sonrası tv8'de yayınlanacak olan filmin galasında Ilıcalı'nın sunucularından Hanzade Ofluoğlu, Oscarlı aktörle röportaj yapacak. Crowe, filmin Sydney'deki galasına da katılan Yılmaz Erdoğan ve kadın başrol oyuncusu Olga Kurylenko'yla dün İstanbul'a geldi. Atatürk Havalimanı’na VIP kapısından giriş yapan Russell Crowe ve Olga Kurylenko, daha sonra Raffles Otel Zorlu Center'a geçti. Eşofmanıyla dikkat çeken Crowe, Türkçe olarak “Merhaba” dedi. Ünlü Hollywood yıldızı Russell Crowe'un Çanakkale Savaşı'nda kaybettiği ve haber alamadığı 3 oğlunun peşine düşen Avustralyalı bir babanın öyküsünü anlatan 'The Water Diviner' (Su Bulucu) filmi, 26 Aralık'ta gösterime girecek.

The Water Diviner filminden ilk fragmanı

Russell Crowe'un yönetmenliğini ve başrolünü üstlendiği, Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’ın da rol aldığı The Water Diviner filminin ilk fragman yayınlandı.

Russell Crowe'un bir bölümünü Türkiye’de çektiği filmde Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan ve Mert Fırat üç Türk subayı canlandırdı.

Çanakkale Savaşı'nda kaybolan üç oğlunu aramak için Türkiye'ye gelen Avustralyalı bir babanın öyküsünü anlatan film, ülkemizde 26 Aralık 2014 tarihinde vizyona girecek.

The Water Diviner’da James Bond serisinin “Ouantum of Solace”filmiyle tanınan Olga Kurylenko da rol aldı.