Yetenek Sizsiniz yeni sezon başlangıç tarihi belli olurken, jüri üyelerinden biri yeni sezonda olmayacak. İlk tanıtımı yayınlanan Yetenek Sizsiniz yine ekran başındakilere keyifli anlar yaşatacak. Jüri üyeleri değişen Yetenek Sizsiniz ne zaman başlayacak?
TV8 ekranlarının sevilen yarışması Yetenek Sizsiniz’in ilk fragmanı yayınlandı. Geçtiğimiz yıllarda reyting listelerinin üst sıralarından düşmeyen Yetenek Sizsiniz yeni sezonunun başlangıç tarihi belli oldu. İlginç yetenekleri ekran karşısına çıkaran programın kadrosundan Eser Yenerler çıkarıldı. Acun Ilıcalı bu sezon eskiye dönüş yaparak ilk yıllardaki jüri üyeleri ile programa devam edecek. Peki Yetenek Sizsiniz ne zaman başlıyor?
YETENEK SİZSİNİZ İLK KADROYA DÖNDÜ
TV8 ekranlarının sevilen yarışması ‘Yetenek Sizsiniz'in ilk fragmanı yayınlandı. Geçen sene Eser Yenenler'in oturduğu jüri koltuğuna bu sene Acun Ilıcalı oturuyor.
İlk sezonda Ali Tarhan ve Hülya Avşar'ı jüri koltuğuna oturtan Acun Ilıcalı, diğer sezonlarda değişiklik yapınca istediği başarıyı yakalayamamıştı. Acun yeniden, aynı kadroya döndü.
YETENEK SİZSİNİZ FORMATI
Yarışmacılar yeteneklerini sergileyerek büyük para ödülü olan 250.000 TL’yi kazanmaya çalışırlar. Yeteneklerde sınırlama yoktur. Herhangi bir yeteneği olduğunu düşünen kişi ya da kişiler yarışmaya katılabilir. Yarışma toplam 4 turdan oluşmaktadır.
Birinci Tur: Yarışmacılar herhangi bir kategori sınırlaması olmadan yeteneklerini gösterirler. 3 jüri üyesi yetenekler için “Evet” ya da “Hayır” der. (6. sezonda jüri 4 kişilikti.) En az 2 “Evet” alan yarışmacılar üst tura çıkar. 5. sezonda 306; 6. sezonda 294 yetenek ilk tura katıldı.
İkinci Tur: Yarışmacılar ilk turdaki yeteneklerinden daha üstün bir yetenek sergilerler. Salondaki seyirciler yeteneklere oy verirler. “Evet” için 1’e “Hayır” için 2’ye basarlar. Sonuçlar yüzdelik oranla verilir. Her gün 14 yetenekten ilk 3’ü direkt üst tura çıkar. 4. ve 5. arasında kimin üst tura çıkacağına jüri karar verir. 3 oydan ikisini alan kazanır.
Yarı Final: Yarışmacılar daha da üstün yetenek göstermek zorundadır. Aynı oylama yöntemiyle her gün 14 yetenekten ilk ikisi direkt, 3. , 4. ve 5.’den birisi jürinin kararıyla finale çıkar.
Final: Finale kalan yetenekler iki gün içinde gösterilirler. Finalde oylar SMS ile belirlenir. Önce 2 gün içinde finale kalan yeteneklerden 2 tanesi seçilir. Sonra 20 dakikalık süre içinde verilen SMS’lerle şampiyon belirlenir.
yetenek sizsiniz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yetenek sizsiniz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
11 Ekim 2017 Çarşamba
10 Ekim 2017 Salı
Acun Ilıcalı'dan Eser Yenenler kararı
Yetenek Sizsiniz'in jüri koltuğunda oturan Eser Yenenler'e bir şok daha... Acun, eski jüri kadrosuna geri döndü. Bu sezon jüri koltuğunda Ali Tarhan, Hülya Avşar ve Acun Ilıcalı oturacak.
19 Aralık 2016 Pazartesi
'Yetenek Sizsiniz Türkiye'ye sürpriz isim
Acun Ilıcalı, Yetenek Sizsiniz Türkiye'nin yeni sezondaki jüri üyesini açıkladı.
Yetenek Sizsiniz Türkiye, yola Hülya Avşar, Ali Taran ve Acun Ilıcalı ile çıkmış, ilerleyen sezonlarda jüri üyeleri değişiklik göstermişti.
Ünlü sunucu yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği 'O Ses Türkiye'nin dün akşam ekrana gelen bölümünde, yarışma programının yeni sezondaki jüri üyelerini açıkladı.
Bir yarışmacının geçmiş yıllara ait görüntülerinin yayınlandığı sırada Acun Ilıcalı 'Bir şey söyleyeyim mi? Resmen özlemişim... Önümüzdeki sezon Hülya Avşar'lı 'Yetenek Sizsiniz Türkiye' ekranlarda olacak" dedi.
'Yetenek Sizsiniz Türkiye'de son olarak Eser Yenenler, Seda bakan ve Ali Taran jürilik yapmıştı.
Yetenek Sizsiniz Türkiye, yola Hülya Avşar, Ali Taran ve Acun Ilıcalı ile çıkmış, ilerleyen sezonlarda jüri üyeleri değişiklik göstermişti.
Ünlü sunucu yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği 'O Ses Türkiye'nin dün akşam ekrana gelen bölümünde, yarışma programının yeni sezondaki jüri üyelerini açıkladı.
Bir yarışmacının geçmiş yıllara ait görüntülerinin yayınlandığı sırada Acun Ilıcalı 'Bir şey söyleyeyim mi? Resmen özlemişim... Önümüzdeki sezon Hülya Avşar'lı 'Yetenek Sizsiniz Türkiye' ekranlarda olacak" dedi.
'Yetenek Sizsiniz Türkiye'de son olarak Eser Yenenler, Seda bakan ve Ali Taran jürilik yapmıştı.
17 Ağustos 2016 Çarşamba
Yetenek Sizsiniz finalisti FETÖ soruşturmasından gözaltına alındı
FETÖ soruşturması kapsamında başlatılan gözaltılarda Erciyes Üniversitesine de operasyon düzenlendi. 100 akademik ve idari personel için düzenlenen baskında 48 kişi gözaltına alınırken, aralarında 2012 yılında Yetenek Sizsiniz yarışmasına katılan Hakan Akdoğan da yer alıyor.
Erciyes Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksek Okulu (BESYO) öğretim görevlisi, milli cimnastikçi ve antrenör Hakan Akdoğan da FETÖ soruşturmasından gözaltına alındı. Akdoğan, 'Yetenek Sizsiniz' yarışmasına katılmış, finalde elenmişti.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında, (ERÜ) bünyesinde FETÖ içerisindeki faaliyetlerinden dolayı açığa alınan personelle ilgili savcılık talimatı ve mahkeme kararıyla gözaltı kararı verildi. Hakkında gözaltı kararı verilen 100 akademik ve idari personelin yakalanması için Kayseri, Ankara ve Tokat'ta eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 48 kişi gözaltına alındı.
Erciyes Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksek Okulu (BESYO) öğretim görevlisi, milli cimnastikçi ve antrenör Hakan Akdoğan da FETÖ soruşturmasından gözaltına alındı. Akdoğan, 'Yetenek Sizsiniz' yarışmasına katılmış, finalde elenmişti.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında, (ERÜ) bünyesinde FETÖ içerisindeki faaliyetlerinden dolayı açığa alınan personelle ilgili savcılık talimatı ve mahkeme kararıyla gözaltı kararı verildi. Hakkında gözaltı kararı verilen 100 akademik ve idari personelin yakalanması için Kayseri, Ankara ve Tokat'ta eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 48 kişi gözaltına alındı.
6 Mayıs 2016 Cuma
Yetenek Sizsiniz'in finalistinden 2 yıldır haber alınamıyor
Kütahya'nın Simav ilçesinde çöplerden topladığı hurdaları satarak geçimini sağlayan ve 2010 yılı 'Yetenek Sizsiniz' yarışmasının finalisti 'Fırıldak Mustafa' lakaplı Mustafa Erden'den 6 Mayıs 2014 tarihinden bu yana haber alınamıyor.
Bir işi olduğunu söyleyip 6 Mayıs 2014 günü saat 18.00 sıralarında Kekliktepe Mahallesi İsmail Hakkı Yıldırım Caddesi'ndeki evinden ayrılan Mustafa Erden (38), gözlerini kendi ekseni etrafında fırıldak gibi çevirdiği ve bir plastik leğen içerisinde iki madeni parayı ters yönde saatlerce döndürebildiği için çevresi tarafından 'Fırıldak Mustafa' olarak tanınıyor. Oğlunun gece boyunca eve gelmemesi ve telefonlarına cevap vermemesi üzerine baba Mehmet Erden, polis ve savcılığa kayıp başvurusunda bulunmuştu.
En küçük çocukları olan Mustafa'dan 2 yıldır haber alamadıklarını belirten Mehmet ve Fadime Erden çifti, "Kendisini tüm Türkiye yarışma ve magazin programlarından tanır. Acun Ilıcalı'nın sunduğu 'Yetenek Sizsiziniz' programında finale kadar yükselmiş ve elenmişti. O dönemde matematik alanında kendisine sorulan zor sorulara anında cevap verebilmesi ve zekası nedeniyle 'Yağmur Adam' lakabı takılmıştı. Cep telefonunun da yanında olduğunu biliyoruz, ancak hala kapalı. Mustafa hiç böyle yapmazdı. Hayatından endişe ediyoruz. Mustafa'mı görenlerin veya izine rastlayanların polise veya 0542 384 19 83 numaralı telefona haber vermelerini bekliyoruz" dediler.
POLİS VE JANDARMANIN ARAMALARINDAN SONUÇ ALINAMADI
Öte yandan, Simav'da polis ve jandarmadan oluşan arama ekiplerinin çeşitli tarihlerde Mustafa Erden'i ilçenin dört bir yanında aradıkları ancak bir sonuç çıkmadığı bildirildi. Evlatlarının yaşamından umutlarını kesmediklerini ve bir gün çıkıp geleceği günü beklediklerini dile getiren acılı baba Mehmet ile gözü yaşlı annesi Fadime Erden, "Oğlum Mustafa'nın kimseye bir zararı dokunmazdı. Kendi halinde bir yaşam tarzı vardı. Bir yere gideceği zaman bize mutlaka haber verirdi. 6 Mayıs 2014 günü de akşam saatlerinde eve geldi, 'Anne benim bir işim var. Onu görüp geleceğim' diye evden ayrıldı. O saatten sonra kendisinden bir daha haber alamadık. Hayatından endişe ediyoruz. Cumhuriyet Savcılığı'na, polis ve jandarmaya bildirdik. Tüm aramalara rağmen izine rastlanmadı. Mustafa'mı gören varsa Allah aşkına bize bildirsin" diyerek gözyaşı döktü.
Bir işi olduğunu söyleyip 6 Mayıs 2014 günü saat 18.00 sıralarında Kekliktepe Mahallesi İsmail Hakkı Yıldırım Caddesi'ndeki evinden ayrılan Mustafa Erden (38), gözlerini kendi ekseni etrafında fırıldak gibi çevirdiği ve bir plastik leğen içerisinde iki madeni parayı ters yönde saatlerce döndürebildiği için çevresi tarafından 'Fırıldak Mustafa' olarak tanınıyor. Oğlunun gece boyunca eve gelmemesi ve telefonlarına cevap vermemesi üzerine baba Mehmet Erden, polis ve savcılığa kayıp başvurusunda bulunmuştu.
En küçük çocukları olan Mustafa'dan 2 yıldır haber alamadıklarını belirten Mehmet ve Fadime Erden çifti, "Kendisini tüm Türkiye yarışma ve magazin programlarından tanır. Acun Ilıcalı'nın sunduğu 'Yetenek Sizsiziniz' programında finale kadar yükselmiş ve elenmişti. O dönemde matematik alanında kendisine sorulan zor sorulara anında cevap verebilmesi ve zekası nedeniyle 'Yağmur Adam' lakabı takılmıştı. Cep telefonunun da yanında olduğunu biliyoruz, ancak hala kapalı. Mustafa hiç böyle yapmazdı. Hayatından endişe ediyoruz. Mustafa'mı görenlerin veya izine rastlayanların polise veya 0542 384 19 83 numaralı telefona haber vermelerini bekliyoruz" dediler.
POLİS VE JANDARMANIN ARAMALARINDAN SONUÇ ALINAMADI
Öte yandan, Simav'da polis ve jandarmadan oluşan arama ekiplerinin çeşitli tarihlerde Mustafa Erden'i ilçenin dört bir yanında aradıkları ancak bir sonuç çıkmadığı bildirildi. Evlatlarının yaşamından umutlarını kesmediklerini ve bir gün çıkıp geleceği günü beklediklerini dile getiren acılı baba Mehmet ile gözü yaşlı annesi Fadime Erden, "Oğlum Mustafa'nın kimseye bir zararı dokunmazdı. Kendi halinde bir yaşam tarzı vardı. Bir yere gideceği zaman bize mutlaka haber verirdi. 6 Mayıs 2014 günü de akşam saatlerinde eve geldi, 'Anne benim bir işim var. Onu görüp geleceğim' diye evden ayrıldı. O saatten sonra kendisinden bir daha haber alamadık. Hayatından endişe ediyoruz. Cumhuriyet Savcılığı'na, polis ve jandarmaya bildirdik. Tüm aramalara rağmen izine rastlanmadı. Mustafa'mı gören varsa Allah aşkına bize bildirsin" diyerek gözyaşı döktü.
13 Şubat 2016 Cumartesi
21 Ekim 2015 Çarşamba
Ali Taran Yetenek Sizsiniz'e döndü
Eser Yenenler ve Seda Bakan dün akşam Yeniköy'de bir balıkçıdan çıkarken görüntülendi. Acun Ilıcalı'yla birlikte yemek yiyen ikili Yetenek Sizsiniz yarışmasıyla ilgili bilgiler verdi.
Yeni sezonda Yetenek Sizsiniz Türkiye yarışmasının jürisine katıldığını belirten Seda Bakan 'Çok heyecanlıyım. Yarın Nevşehir'de çekimlere başlıyoruz' dedi.Yarışmadaki diğer yeni jüri üyesini de Eser Yenenler açıkladı.Yenenler 'Ali Taran geri döndü' dedi.
Yetenek Sizsiniz Türkiye'de Murat Boz yerine Ali Taran, Özgü Namal yerine de Seda Bakan jüri koltuğuna oturacak.
YOLLAR NEDEN AYRILDI
Acun Ilıcalı, daha önce Yetenek Sizsiniz Türkiye'de jüri üyeliği yapan Ali Taran ile yollarının neden ayrıldığını böyle anlatmıştı:
İster evlenir, ister boşanır. Bana ne. Onunla alakası yok. Evlenmesi değil ama evlenmesini halkın gözünün içine sokması. Daha doğrusu kanserli eski eşini üzecek bir biçimde bunu yapması beni rahatsız etti. Tabii ki buna karışacak halim yok ama yaptığım programda yer vermeme hakkım var
12 Mart 2015 Perşembe
Acun'dan bomba sözler: Habertürk bize iftira atıyor..
TV8’in sahibi, ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı Medyaradar’dan Alev Gürsoy Cimin’in sorularını yanıtladı.
İşte o röportaj...
Acun Bey, geçtiğimiz günlerde bazıgazete ve internet sitelerine düşen birhaber çok ses getirdi, öncelikle onunla başlamak istiyorum. TV8'de yayınlanan Ütopya programında yarışmacı Semih Öztürk’ün bazı uygunsuz hareketlerde bulunduğu ve bu görüntülerin de televizyonda yayınlandığı iddia edildi. Nedir işin aslı?
Ekrana yansıyan bir şey yok, iftira var. Bu tamamen bizi karalama kampanyasının yeni örneği. Biliyorsunuz “Bu Tarz Benim” programını transfer ettiğimiz günden beri Habertürk Gazetesi aleyhimizde yayınlar yapıyor. Daha önce de benim özel hayatımla ilgili gerçek dışı haberleryaptılar, birinci sayfadan tekzip yayınlattım. Şimdi mesleki işlerimizle ilgili gerçek dışı yayınlar yapmayı sürdürüyorlar. Biz onların yaptığını yapmayacağız, hukuki yollarla hakkımızı arayacağız. Ütopya’da kesinlikle bahsi geçen olay yaşanmamıştır. Bu zaten internette yayınlanan görüntülerde belli. Sadece benim de tasvip etmediğim bir yatış şekli var.
“BU TARZ BENİM’İ TRANSFER ETTİK DİYE KARALIYORLAR”
Ama yayınlandığını söylediler…
Söylemediler, öyle göstermeye çalıştılar. Bu yayıncılık politikasına biz hukuki yollarla cevap vereceğiz.
Bir linç kültürü var medyada galiba?
Linç kültürü değil, sadece Habertürk Gazetesi’nden kaynaklanıyor. Bu Tarz Benim programının bize transfer olmasını hazmedememişler. Sürekli olarak yayın yapsalar da bu devir geçti. Yayın yapayım, sindireyim diye bir durum kalmadı. Biz dişimizle tırnağımızla bu noktalara geldik, ben hayatımı televizyona adamış biri olarak daha tek bir kişiye zarar vermedim. Onlar karalasınlar biz yolumuza devam edeceğiz. Yeni haberler de çıkacak belki yarın öbür gün, biz de gülerek okuyacağız.
“MEDYA BEL ALTI VURMALARI MASAYA YATIRMALI”
Bahsettiğiniz gibi hazımsızlıkla bir medya kuruluşunun başka bir yayıncı kuruluşu karalamaya çalışması kötü bir durum değil mi medya adına?
Bence medyanın bunu masaya yatırması lazım. Bu bel altı vurma konusu masaya yatırılsın ve medya buna tepki göstersin bence. Çünkü bu hiç etik bir olay değil. Medyanın bu konuda biraz daha duyarlı davranması lazım. Ben bir programı başka kanala kaptırdım diye bunu gazetesi aracılığı ile bir çatışmaya dönüştürmesi yanlış. Onlar gerçekliği olmayan haberler yapmaya devam ettikçe, biz de tekzip edeceğiz.
Siz bir medya patronusunuz, gazetenin yöneticileri ile görüşsenize bu yanlış tavrı?
Valla bu tarz politikalarla hareket eden kişilerle genelde diyalog kurmuyorum. Bel altı vuranlarla ne konuşulur ki?
Geçmiş olsun diyeyim bu konu için size ve başka konuya geçeyim. Kadınlarla ilgili tepki çeken bir tweet atan Nihat Doğan’ı Survivor’a götürmemeniz büyük incelik ve duyarlılık. Nihat Doğan'ı milletten tepki almamak için mi yoksa siz de o açıklamayı yadırgadığınız için mi götürmediniz?
Bu konunun üzerinden epey zaman geçti, konuşup da yeni polemiklere sebep vermek istemiyorum. Biliyorsunuz ben yapıcı bir karakterde biriyim, kavgacı üslubu sevmiyorum.
“SURVİVOR TV8’İ ALMAMDAKİ EN BÜYÜK ETKENLERDENDİ”
Survivor demişken onunla devam edeyim nasıl gidiyor yarışma? Bu arada epey de bronzlaşmış, yanmışsınız.
(Gülüyor) Allah yakmasın. Şaka bir yana orada 7 gün boyunca güneş altında kalıyoruz, ister istemez çok ciddi bir şekilde yanıyoruz. Survivor, bizim hayalimizin projesi, gözbebeğimiz. Belki de TV8 ‘i almamdaki en önemli nedenlerden biriydi. Çok güvendiğim bir projeydi, sağ olsun bizi mahcup etmedi. Çok inandım, proje de karşılığını verdi. Çok iyi gidiyor.
Reytingleri ne durumda?
Beklediğimizin de çok üzerinde. Hatta kanalı prime timede birinci yapacak derecede iyi gidiyor. Daha ötesi de yok zaten. Daha ne hayal edebilirsiniz ki?
“ŞARTLARI İYİCE ZORLAŞTIRDIM”
Orada neler oluyor. Kameraya yansıyanlar izleyiciyi ekrana kilitliyor ama ya arkası. Bize anlatacağınız ilginç güzel anılar kalıyor mu geriye?
(Gülüyor) Ya tabii ki orada varlık ile yokluğu bir arada yaşıyorsunuz. Biz varlık içindeyiz, yarışmacılar yokluk içerisinde. Orada bir durum komedisi oluyor. Biz akşamları Türk aşçımızın yaptığı yemekleri yerken aklımızda o gün yarışmacıların açlıkta nasıl zorlandıkları geliyor. Biz ilk başta gülüyorduk, mizahi yaklaşıyorduk ama son yarışmada kazanmayan takımın oyuncuları açlıktan ağlamaya başlayınca bunun mizahı da gitti. Ben bu sene şartları en zor şartlar haline getirdim. Bunların hepsi en dayanıklı yarışmacılarsa bunu ispat etmeli diye düşündüm. Şimdi 2 günlüğüne yurda döndüm, bugün ekipten arkadaşlar aradılar, yarışmacılar çok kötü durumda neredeyse artık adadaki çimleri yiyecek durumdalar dedi. Ne yapayım şimdi, bunun bir çözümü yok, dünyanın en zor yarışması. Kazanan da bunun gururunu yaşasın istiyoruz. Futbol liginde de kazanmak çok zor neticede, 17 takımı geçmek gerekiyor. Bir başarıyı elde etmek ne kadar zorsa kazanmak da o kadar değerli oluyor. Bu senenin yarışmacısı en zor yarışmayı kazanmış olacak.
“MERVE BİZE İFTİRA ATTI”
Siz en zor yarışma, “Yarışmacılar neredeyse adadaki çimenleri yiyecekler” dediniz aklıma Merve Büyüksaraç ve açıklamaları geldi birden. Survivor yarışmasının ekrandaki gibi olmadığını söylemişti. Survivor’da gerçek olmayan neler var, hakikaten yemek veriliyor mu mesela?
Yalan ve çirkin bir iftiraydı. Bununla ilgili de zaten dava açtık. Geçenlerde mahkemeyi kazandım diye bir iddia ortaya atmış. O hangi mahkemeyi kazandı bilmiyorum, dava devam ediyor, mahkeme bittikten sonra gereken açıklamayı yapacağım ben. Şu an yargı süreci devam ediyor çünkü. Bize atılan o çirkin iftiranın mahkemedeki karşılığını hep beraber göreceğiz. Benim adalete inancım sonsuz.
“11 KEZ AÇ KALDIM DİYE RÖPORTAJ VEREN BİRİ…”
Yemek verildiğini ısrarla iddia ediyor ama. Neden durduk yere böyle yapar biri?
Yahu 11 kere açlıktan ölüyorum diye röportaj veren bir yarışmacı çıkıp şimdi aç kalmadım dedi. Kararı artık siz verin, ben gülüyorum. Kız yalancı da neden yarışmayla ilgili yalan söylüyor onun yanıtını bulamıyorum ben.
“SURVİVOR’DA YAŞANAN HER ŞEY GERÇEK”
Survivor’da gerçek olmayan şeyler var mı?
Bu sorunun cevabını seyirci veriyor bence. Oradaki her şey sahici. Sahici olmasa bu kadar heyecanlı olmaz ki, bir anlamı da olmaz zaten. İzleyici neden izlesin o zaman, açar film izler. Ben orada kalkıp da kendim senaryo yazsam ne kazanacağım ki?
“BEĞENİLMEK BİZİ ÇOK MUTLU EDİYOR”
'Yüksek reytingi milyon dolarlara değişmem” diyordunuz, sahi nasıl TV8’in reytingleri, İstediğiniz düzeyde mi?
Evet, reyting benim için çok önemli, ama buna sadece reyting demeyelim de başarı diyelim. Benim için reyting beğenilmek demektir. Reytingler de beklediğimiz düzeye geldi. Çok emek verdik. Bu bizim hayalimizin de ötesinde bir başarı, ekip olarak çok mutluyuz. 4 ay boyunca ofisten çıkmadım, bütün Acun Medya ve Tv8 çalışanları inanılmaz bir performans harcadık.Bugün Survivor'ın reytinginin çok yüksek olması, kanalımızın çok ilgi görmesi, takdir edilmesi beni çok mutlu ediyor.
Survivor All Star kuşkusuz çok önemli. Peki, bunun dışında yeni projeleriniz ve sürprizler var mı?
Tabii ki. 3 Adam’la sitcoma başlıyoruz, “Bana Baba Dedi” diye. Çok güzel bir hikâye ve komedi. Çok iddialı bir proje bu. Bir başka önemli projemiz daha var, yapımcılığını Birol Güven’in üstlendiği, Mete Horozoğlu ve Algı Eke’nin başrollerin üstleneceği 'Ayrılsak da Beraberiz', seyircisiyle Tv8 ekranlarında buluşacak. Bu projeye de çok inanıyoruz. Maral isimli dizimiz de çok iyi bir başlangıç yaptı.
“TÜRKİYE’NİN EN KOMİK İSMİNİ BULACAGIZ”
Çok güzel bir yarışma programımız geliyor, Komedi Türkiye. Gülse Birsel ile anlaştık.Projeyle Türkiye'nin en komik ismini bulmaya çalışacağız. Mizah gücüne ve komedi dalında oyunculuğuna güvenen her yaştan isme açık olacak yarışma için jüri üyelerinin ismi de belirlendi; jüri koltuklarında Gülse Birsel, Haluk Bilginer ve Gani Müjde oturacak.
Diziler de galiba yoğunlukta olacak?
Biz eğlence kanalıyız. Mutlu eden kanal olacağız dedik, genelde olumlu mesajlar veren çeşitli türlerde diziler yapmaya devam edeceğiz.
“AKIL SAĞLIĞI YERİNDE OLAN BİRİ BU RİSKİ ALMAZDI”
Sanırım Türkiye’nin en genç ve işin mutfağından gelen tek medya patronusunuz. Zor mu medya patronluğu?
Sadece Türkiye değil, dünyada da diyebiliriz. Muhabirlikten medya patronluğuna uzanan tek serüven benimki galiba. Zor mu kısmına gelecek olursak; kendimi bir derde bulaştırdıktan sonra şimdi sızlanmanın bir âlemi yok. Akıl sağlığı yerinde olan birinin alabileceği bir risk değildi bu. Sonuçta televizyon çok pahalı bir olay. Bir kanalın giderini düşündüğünüz zaman ve bu tutmazsa eğer, edeceğiniz zararın haddi hesabı yok, yani ciddi bir risk televizyonculuk.
“TELEVİZYON SAHİBİ OLMAK BENİM HAYALİMDİ”
Akıl sağlığınız gayet yerinde. İnanılmaz güzel işler yapıyorsunuz da peki neden böyle bir riske girdiniz madem öyle?
Gerçekten akıl sağlığı yerinde olan birinin girişebileceği bir iş değil bu ama ben kafayı bu televizyonla bozdum yıllar önce. O günden beri de bunu hayal ettim. Ve hep hayallerimin peşinden koştum. Nasıl muhabirken kendi programımı yapma hayalim varsa, kendi programımı yaparken programlar yapma hayalim varsa, bir TV sahibi olup yaptığım programları orada yapma hayalim de vardı ve ben bunu başardım. Şu anda da operasyona bitmiş gözüyle bakmıyoruz. Niye diye sorarsan; kalıcı bir başarı peşindeyiz çünkü bundan sonra.
Risk almayı seviyorsunuz?
Fazlasıyla.
Risk nedir?
Anlattığım.
Cesur musunuz?
Çok.
“TV8’DE HABER YOK ÇÜNKÜ … ”
Acun Bey TV8 evet çok iyi gidiyor, meslektaşlarınız olarak da sizi takdir ediyoruz. Ama bir haberci olarak benim içime oturan bir detay var. Bir ev perdesiz ve halısız ev gibi değildir, bir TV kanalı da habersiz eksik değil mi Allah aşkına?
(Gülüyor) O eksikliği hiç hissetmedim vallahi. Yıllarca büyük kanallarda haber bültenlerinin yanında nefes solumuş biri olarak, o haberin verdiği gerilim, agresyon ve mutsuzlukları yaşamış biriyim. Haber merkezlerine hep yakındım. Ben görevimizin insanları mutlu etmek, kafasını dağıtmak olduğunu düşünüyorum. Sonuçta biz eğlence kanalıyız.
“HABER BÜLTENLERİ KORKU FİLMİ GİBİ”
Haber mutsuz mu ediyor ki?
Elbette. Hiç şüphesiz. Haber bülteni seyredip mutlu olanı duymadım ben. Korku filmi gibi haber bültenleri var. Hiçbir şey olmasa bir zincirleme trafik kazası görüp yine geriliyorsun! Bir de kötü haberin reyting yapmasından dolayı haber bültenlerimizin komple dramatik, gerilim dolu haberlere yönelmesi söz konusu. Ben hiç de öyle mutlu, iç açıcı haberler izlemiyorum. Habercilerin de işi zor.
Türkiye deyim yerindeyse haber cenneti bir ülke, gündem adeta fokurduyor. Böylesine bir gündemde haber merkezi olmayan bir kanal kulağa çok da alışılagelir gelmiyor ve çok şey kaçırıyorsunuz?
Kim kaçırıyor, biz mi?
TV8 ve tabii ki siz?
(Gülüyor) Zevkle kaçırıyoruz.
Habere âşık bir habercinin çırpınışlarıydı bunlar Acun Bey.
Yahu haber kanalları var bir yığın. NTV var, CNNTÜRK var A Haber var. Var da var. Bunlar haberleri çok da dinamik bir şekilde işliyorlar, son dakikaları çatır çatır veriyorlar. Hiçbir şey atlanmıyor. Ayrıca birçok entertainment kanalda da ana haber bülteni var. Bir de internet faktörü var. Haber bültenine kadar tüm haberleri zaten insanlar oradan okuyor ki, bu da haber bültenlerinin enerjisini düşürüyor. Akşam üzeri 17 gibi bir internete girsek sağır sultanın bile duyduğu haberleri orada okuyoruz, haber bültenlerine olan heyecanı da düşürüyor bu durum.
“TERÖRE YAKIN BİR FUTBOL ALGISI VAR”
Spor haberciliğinden gelen ve bu konuda başarıdan başarıya koşan Acun Ilıcalı’nın kendi televizyonunda spor olmaması da dikkat çekiyor? Hadi anladık haber yok peki ya sporsuzluk niye?
Siz Türkiye’deki spor haberlerinin normal haberlerden farklı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Futbolu yıllar önce adamlar eğlenmek için icat etmişler, Türkiye’de şu an futbolun, sporun geldiği nokta içler acısı bir durumda bence. Hiç yaklaşmayı bile düşünmüyorum. Maalesef teröre yakın bir futbol olgusu var. Mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyorum. Benim en yakın arkadaşım Galatasaraylı. Ben futbola eğlence gözüyle bakarım ama bir gazete sayfasını açtığımda ya da bir yönetici konuştuğunda büyük bir gerilim hissediyorum.
En son sloganınız ne TV8 olarak?
Mutluluk veren kanal! Mutluluk vermeye çalışıyoruz, inşallah da veririz.
“KİMSE YÜKSELİŞİMDE GARİPLİK ARAMASIN”
Spor muhabirliğinden TV patronluğuna…Gerçekten bu kazancı sırf TV programları ile izah etmek mümkün mü diyenler var, onlara cevabınız ne olur?
Bunu söyleyenler biraz düşünürse cevabının “elbette mümkün” olabileceğini anlar. Biraz matematik çalışmak yeterli. Neredeyse yılda doksan- yüz kez birinci oluyorduk. Son sekiz yılın özetine şöyle bir bakın. Neredeyse 700 kere birinciliğimiz var. Ben gidip bütün gelirimi gayrimenkule yani eve arsaya yatırmadım,televizyona yatırdım. Bu gelire şüphe ile bakana şaşarım. Benim yükselişimde gariplik arayanlar eline bir kalem kâğıt alsınlar ve Medyaradar'ın reyting bölümüne bir baksınlar.
Geçmişten bugüne yaptığınız her program tuttu, özellikle program formatlarıyla başarınıza başarı kattınız. TV8’de deneyip de tutmayan, başarısız olan programlarınız var mı?
Olmaz mı? Tabii ki oldu da olacak da. Bu kanal artık. Kanalda 30 tane program yapıyorsunuz bunlardan tutmayanlar da elbette olacak. Biz ne yaparsak tutar, biz ne yaparsak insanlar izler diye bir iddiamız yok.
Ama Acun ne yaparsa tutar diye bir iddiası var insanların.
Sanırım bu bana Allah’ın bir lütfu. Benim bugüne kadar yaptığım ve içinde bulunduğum her proje bir numara oldu. Kariyerimde böyle bir durum söz konusu. Bu da gurur veriyor insana. Ama kanal olduktan sonra birinci oldum iddiası bitiyor, artık önemli olan bundan sonra kanalın birinci olması.
TV8’i aldıktan sonra hayatınızda neler değişti?
Çok çalışıyordum şimdi çok ama çok çalışıyorum. Stresliydim daha da arttı, mutluydum, mutluluğuma mutluluk kattı.
“KUŞTUK UÇMAYA BAŞLADIK”
Kanalı iyice şaha kaldırıp ondan sonra da satmayı düşünüyor muşsunuz, doğru mu?
Hiç öyle bir düşüncem yok. Biz yıllarca proje yapıp öyle ya da böyle bir kanalın kontrolünde yaşadık. Şimdi ilk defa kendi projelerimizi kanalımızda istediğimiz yere ve saate koyabiliyoruz. Bir yerde duran kuştuk şimdi uçmaya başladık.
“KANALI SATMAYI DÜŞÜNMÜYORUM”
Show TV’yi satın almak istediniz mi?
Yok, hiçbir zaman düşünmedim.
“FERİT ŞAHENK’LE ORTAK OLABİLİRİZ”
Peki, Ferit Şahenk ortağınız mı, böyle iddialar var?
Ferit Şahenk ile ortaklık görüşmesi yaptık. Ortak olacağız gibi duruyor.
Ortak olduktan sonra Star TV’nin başında geçeceğiniz söyleniyor.
Onu da basından takip ettim. Hiç öyle bir düşüncem yok.
Ortaklık ne zaman olacak tarihi belli mi?
Önümüzdeki dönem içerisinde netleşir diye düşünüyorum. Kendisi sağ olsun Star’da çalıştığımızda bize çok destek oldu. Başarımızda da büyük katkısı var.
“YURT DIŞINDA DA BİR KANAL DÜŞÜNÜYORUM”
Medyada büyümeyi hedefliyor musunuz, mesela TV8 dışında başka ne yapacaksınız?
Türkiye’de değil ama yurt dışında bir hamle düşünüyorum. Başka bir ülkede kanal almayı planlıyorum bu konuda biraz mesafe kat ettim. Netleşince söylerim.
Türkçe yayın mı yapılacak bu kanalda?
Yok değil. Hedefim televizyonculuk yaparak başka ülkede de başarılı olmak.
“GERÇEK SERVETİM…”
Zenginin malı züğürdün çenesini yorar derler. Sizin adınız Türkiye’nin en büyük sanayici ve işadamları vergi rekortmenleri listesinde yer aldı, hatta listelerde çok ön sıralardaydınız, İnsanlar sizin milyon dolarlarla ifade edilen bir servetiniz olduğunu düşünüyor, doğru mu? Gerçek servetiniz nedir?
Gerçek servetimi benim hesaplama şansım yok. Çünkü ciddi bir para sirkülasyonu içerisinde bir hayat sürüyoruz biz. Çok ciddi borçlarımız çok ciddi de alacaklarımız var. Servet hesaplamak benim için 1 yıl önce bitti. Ama çok merak ediyorsan şunu söyleyeyim; gayrimenkule hiç merakım yoktur, iki tane evim, iki tane ofisim var. Ha araba kullanmayı sevdiğim ve öyle bir tutkum olduğu için arabam çok onu söyleyebilirim. Ama mümkün olduğu kadar da onlarla çok ortada dolaşmamaya çalışıyorum.
Acun Ilıcalı için televizyonların dahi çocuğu deniyor, katılıyor musunuz?
Katılmıyorum ama bu işten anladığımı söyleyebilirim.
Rakibiniz var mı?
Çok var hem de.
“İRFAN ŞAHİN TELEVİZYONCULUKTA BİR DUAYENDİR”
Kimler?
Bu işte çok bilgi olduğunu düşündüğüm Doğan TV CEO’su İrfan Şahin bence bir duayendir. Mesela eski televizyonculardan Murat Saygı bu işte uzmandır. Hala arayıp bazı konularda ona danıştığım olur. Star’daki Ömer Özgüner çok başarılı bir televizyoncudur. Televizyonda çok ciddi rakiplerim var ama bu dostane rekabet. Çünkü hiçbir zaman karşı tarafın başarısızlığı üzerinden beslenmem kendime bakarım.
“KREDİ KARTI İLE SURVİVOR ÇEKTİM”
Medyada dost edinmek zor derler öyle mi?
Valla benim çok sağlam dostluklarım var. Ben yıllarca önce düşünün İrfan Şahin’in kredi kartları ile Survivor’u çektim. Çünkü o dönem paramı alamıyordum. İrfan Ağabey’den kredi kartlarını alıp onu bankaya borçlandırdım, Panama’ya gidip programımı çektim. Benim dostluklarım sağlamdır. Serhat Albayrak ile ayda bir kez mutlaka yemek yeriz.
Fenerbahçe’ye olan sevginiz ve tutkunuzu bilmeyen yok. Ufukta bir kulüp başkanlığı olabilir mi?
Hayır, hiç düşünmüyorum böyle bir şeyi. Taraftar olmak o kadar güzel ki, ötesine gerek yok.
Biliyorum vaktimiz çok daraldı. Biraz da siyaset konuşalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan sempatiniz ne durumda, devam ediyor mu?
Tabii ki devam ediyor.
“EVET, CUMHURBAŞKANI’NI SEVİYORUM”
Siz çok pozitif karakterde birisiniz ama siyasetin dili çok ama çok sert, tabii liderlerimizin de. Sayın Cumhurbaşkanı’nın üslubu da sert ne düşünüyorsunuz?
Siyaset konusunda çok konuşmayı sevmiyorum. Ben işime bakıyorum. Ama sana şunu söyleyebilirim. Ben ofisimde daha tek kişiye ne görüştesin diye sormadım. Çünkü insanların her biri ayrı görüşte olmalı. Türkiye’de aklımın almadığı konu şu: Neden insanlar herkesin kendi görüşünde olmak zorunda olduğunu hisseder? Bugün benim şirketimde bir seçim yapsak ne çıkar ben bilmiyorum. Herkesin bir fikri olmalı. Ben ülkemin de böyle olmasını istiyorum. Ben evet Cumhurbaşkanı’nı seviyorum. Ama biliyorum merak ediyorsun onu da sormadan yanıtlayayım benim TV8’i almamda etkisi olmamıştır.
“KARİYERİMDE SİYASETİN TEK BİR İZİ YOK”
Hiç beklentiniz olmadı mı Sayın Erdoğan’dan?
Kariyerimde siyasete dair tek bir iz bulamazsınız.
TV8’i almanızda hiç mi etkisi olmadı Sayın Cumhurbaşkanı’nın?
Tabii ki yok. Ben 1 share’lik kanala ciddi para verdim. Parayı verdiğim insan da Mehmet Nazif Günal. AK Parti ile bir alakası var mı yok. Mehmet Bey sağ olsun indirim de yapmadı. Bu arada, Mehmet Bey’e de ayrı bir sevgim var, beraber seyahatlere gidiyoruz. Çok iyi bir dostluğumuz var.
“TAYYİP ERDOĞAN’IN LİDERLİĞİNİ SEVİYORUM”
Arada kaynamasın, Tayyip Bey de sizi çok sevdiğini söylüyor bu arada.
Beni sever, çünkü benim hiçbir beklentim,çıkarım yok. Ben Tayyip Erdoğan’ın liderliğini seviyorum. Yaşı genç olanlar bunu anlamaz. Benim yaşım yetiyor. Ben 1980 ile 2000 yılları arasını iyi hatırlıyorum. 2015’e geldiğimiz şu sürece bakarsak ve o günlerle kıyaslarsak arada büyük fark var. Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi yönetebilecek çok doğru bir isim olduğunu düşünüyorum.
Başkanlık sistemine nasıl bakıyorsunuz?
Bence tartışılmalı. Halk ne diyorsa o olsun.
“BENDEN MİLLETVEKİLİ OLMAZ”
Acun Ilıcalı milletvekili olur mu?
Ben milletvekillerimizi çok başarılı buluyorum. O işe çok ciddi bir mesai harcanıyor. Konsantrasyonum olmadığı için benden milletvekili olmaz.
İşte o röportaj...
Acun Bey, geçtiğimiz günlerde bazıgazete ve internet sitelerine düşen birhaber çok ses getirdi, öncelikle onunla başlamak istiyorum. TV8'de yayınlanan Ütopya programında yarışmacı Semih Öztürk’ün bazı uygunsuz hareketlerde bulunduğu ve bu görüntülerin de televizyonda yayınlandığı iddia edildi. Nedir işin aslı?
Ekrana yansıyan bir şey yok, iftira var. Bu tamamen bizi karalama kampanyasının yeni örneği. Biliyorsunuz “Bu Tarz Benim” programını transfer ettiğimiz günden beri Habertürk Gazetesi aleyhimizde yayınlar yapıyor. Daha önce de benim özel hayatımla ilgili gerçek dışı haberleryaptılar, birinci sayfadan tekzip yayınlattım. Şimdi mesleki işlerimizle ilgili gerçek dışı yayınlar yapmayı sürdürüyorlar. Biz onların yaptığını yapmayacağız, hukuki yollarla hakkımızı arayacağız. Ütopya’da kesinlikle bahsi geçen olay yaşanmamıştır. Bu zaten internette yayınlanan görüntülerde belli. Sadece benim de tasvip etmediğim bir yatış şekli var.
“BU TARZ BENİM’İ TRANSFER ETTİK DİYE KARALIYORLAR”
Ama yayınlandığını söylediler…
Söylemediler, öyle göstermeye çalıştılar. Bu yayıncılık politikasına biz hukuki yollarla cevap vereceğiz.
Bir linç kültürü var medyada galiba?
Linç kültürü değil, sadece Habertürk Gazetesi’nden kaynaklanıyor. Bu Tarz Benim programının bize transfer olmasını hazmedememişler. Sürekli olarak yayın yapsalar da bu devir geçti. Yayın yapayım, sindireyim diye bir durum kalmadı. Biz dişimizle tırnağımızla bu noktalara geldik, ben hayatımı televizyona adamış biri olarak daha tek bir kişiye zarar vermedim. Onlar karalasınlar biz yolumuza devam edeceğiz. Yeni haberler de çıkacak belki yarın öbür gün, biz de gülerek okuyacağız.
“MEDYA BEL ALTI VURMALARI MASAYA YATIRMALI”
Bahsettiğiniz gibi hazımsızlıkla bir medya kuruluşunun başka bir yayıncı kuruluşu karalamaya çalışması kötü bir durum değil mi medya adına?
Bence medyanın bunu masaya yatırması lazım. Bu bel altı vurma konusu masaya yatırılsın ve medya buna tepki göstersin bence. Çünkü bu hiç etik bir olay değil. Medyanın bu konuda biraz daha duyarlı davranması lazım. Ben bir programı başka kanala kaptırdım diye bunu gazetesi aracılığı ile bir çatışmaya dönüştürmesi yanlış. Onlar gerçekliği olmayan haberler yapmaya devam ettikçe, biz de tekzip edeceğiz.
Siz bir medya patronusunuz, gazetenin yöneticileri ile görüşsenize bu yanlış tavrı?
Valla bu tarz politikalarla hareket eden kişilerle genelde diyalog kurmuyorum. Bel altı vuranlarla ne konuşulur ki?
Geçmiş olsun diyeyim bu konu için size ve başka konuya geçeyim. Kadınlarla ilgili tepki çeken bir tweet atan Nihat Doğan’ı Survivor’a götürmemeniz büyük incelik ve duyarlılık. Nihat Doğan'ı milletten tepki almamak için mi yoksa siz de o açıklamayı yadırgadığınız için mi götürmediniz?
Bu konunun üzerinden epey zaman geçti, konuşup da yeni polemiklere sebep vermek istemiyorum. Biliyorsunuz ben yapıcı bir karakterde biriyim, kavgacı üslubu sevmiyorum.
“SURVİVOR TV8’İ ALMAMDAKİ EN BÜYÜK ETKENLERDENDİ”
Survivor demişken onunla devam edeyim nasıl gidiyor yarışma? Bu arada epey de bronzlaşmış, yanmışsınız.
(Gülüyor) Allah yakmasın. Şaka bir yana orada 7 gün boyunca güneş altında kalıyoruz, ister istemez çok ciddi bir şekilde yanıyoruz. Survivor, bizim hayalimizin projesi, gözbebeğimiz. Belki de TV8 ‘i almamdaki en önemli nedenlerden biriydi. Çok güvendiğim bir projeydi, sağ olsun bizi mahcup etmedi. Çok inandım, proje de karşılığını verdi. Çok iyi gidiyor.
Reytingleri ne durumda?
Beklediğimizin de çok üzerinde. Hatta kanalı prime timede birinci yapacak derecede iyi gidiyor. Daha ötesi de yok zaten. Daha ne hayal edebilirsiniz ki?
“ŞARTLARI İYİCE ZORLAŞTIRDIM”
Orada neler oluyor. Kameraya yansıyanlar izleyiciyi ekrana kilitliyor ama ya arkası. Bize anlatacağınız ilginç güzel anılar kalıyor mu geriye?
(Gülüyor) Ya tabii ki orada varlık ile yokluğu bir arada yaşıyorsunuz. Biz varlık içindeyiz, yarışmacılar yokluk içerisinde. Orada bir durum komedisi oluyor. Biz akşamları Türk aşçımızın yaptığı yemekleri yerken aklımızda o gün yarışmacıların açlıkta nasıl zorlandıkları geliyor. Biz ilk başta gülüyorduk, mizahi yaklaşıyorduk ama son yarışmada kazanmayan takımın oyuncuları açlıktan ağlamaya başlayınca bunun mizahı da gitti. Ben bu sene şartları en zor şartlar haline getirdim. Bunların hepsi en dayanıklı yarışmacılarsa bunu ispat etmeli diye düşündüm. Şimdi 2 günlüğüne yurda döndüm, bugün ekipten arkadaşlar aradılar, yarışmacılar çok kötü durumda neredeyse artık adadaki çimleri yiyecek durumdalar dedi. Ne yapayım şimdi, bunun bir çözümü yok, dünyanın en zor yarışması. Kazanan da bunun gururunu yaşasın istiyoruz. Futbol liginde de kazanmak çok zor neticede, 17 takımı geçmek gerekiyor. Bir başarıyı elde etmek ne kadar zorsa kazanmak da o kadar değerli oluyor. Bu senenin yarışmacısı en zor yarışmayı kazanmış olacak.
“MERVE BİZE İFTİRA ATTI”
Siz en zor yarışma, “Yarışmacılar neredeyse adadaki çimenleri yiyecekler” dediniz aklıma Merve Büyüksaraç ve açıklamaları geldi birden. Survivor yarışmasının ekrandaki gibi olmadığını söylemişti. Survivor’da gerçek olmayan neler var, hakikaten yemek veriliyor mu mesela?
Yalan ve çirkin bir iftiraydı. Bununla ilgili de zaten dava açtık. Geçenlerde mahkemeyi kazandım diye bir iddia ortaya atmış. O hangi mahkemeyi kazandı bilmiyorum, dava devam ediyor, mahkeme bittikten sonra gereken açıklamayı yapacağım ben. Şu an yargı süreci devam ediyor çünkü. Bize atılan o çirkin iftiranın mahkemedeki karşılığını hep beraber göreceğiz. Benim adalete inancım sonsuz.
“11 KEZ AÇ KALDIM DİYE RÖPORTAJ VEREN BİRİ…”
Yemek verildiğini ısrarla iddia ediyor ama. Neden durduk yere böyle yapar biri?
Yahu 11 kere açlıktan ölüyorum diye röportaj veren bir yarışmacı çıkıp şimdi aç kalmadım dedi. Kararı artık siz verin, ben gülüyorum. Kız yalancı da neden yarışmayla ilgili yalan söylüyor onun yanıtını bulamıyorum ben.
“SURVİVOR’DA YAŞANAN HER ŞEY GERÇEK”
Survivor’da gerçek olmayan şeyler var mı?
Bu sorunun cevabını seyirci veriyor bence. Oradaki her şey sahici. Sahici olmasa bu kadar heyecanlı olmaz ki, bir anlamı da olmaz zaten. İzleyici neden izlesin o zaman, açar film izler. Ben orada kalkıp da kendim senaryo yazsam ne kazanacağım ki?
“BEĞENİLMEK BİZİ ÇOK MUTLU EDİYOR”
'Yüksek reytingi milyon dolarlara değişmem” diyordunuz, sahi nasıl TV8’in reytingleri, İstediğiniz düzeyde mi?
Evet, reyting benim için çok önemli, ama buna sadece reyting demeyelim de başarı diyelim. Benim için reyting beğenilmek demektir. Reytingler de beklediğimiz düzeye geldi. Çok emek verdik. Bu bizim hayalimizin de ötesinde bir başarı, ekip olarak çok mutluyuz. 4 ay boyunca ofisten çıkmadım, bütün Acun Medya ve Tv8 çalışanları inanılmaz bir performans harcadık.Bugün Survivor'ın reytinginin çok yüksek olması, kanalımızın çok ilgi görmesi, takdir edilmesi beni çok mutlu ediyor.
Survivor All Star kuşkusuz çok önemli. Peki, bunun dışında yeni projeleriniz ve sürprizler var mı?
Tabii ki. 3 Adam’la sitcoma başlıyoruz, “Bana Baba Dedi” diye. Çok güzel bir hikâye ve komedi. Çok iddialı bir proje bu. Bir başka önemli projemiz daha var, yapımcılığını Birol Güven’in üstlendiği, Mete Horozoğlu ve Algı Eke’nin başrollerin üstleneceği 'Ayrılsak da Beraberiz', seyircisiyle Tv8 ekranlarında buluşacak. Bu projeye de çok inanıyoruz. Maral isimli dizimiz de çok iyi bir başlangıç yaptı.
“TÜRKİYE’NİN EN KOMİK İSMİNİ BULACAGIZ”
Çok güzel bir yarışma programımız geliyor, Komedi Türkiye. Gülse Birsel ile anlaştık.Projeyle Türkiye'nin en komik ismini bulmaya çalışacağız. Mizah gücüne ve komedi dalında oyunculuğuna güvenen her yaştan isme açık olacak yarışma için jüri üyelerinin ismi de belirlendi; jüri koltuklarında Gülse Birsel, Haluk Bilginer ve Gani Müjde oturacak.
Diziler de galiba yoğunlukta olacak?
Biz eğlence kanalıyız. Mutlu eden kanal olacağız dedik, genelde olumlu mesajlar veren çeşitli türlerde diziler yapmaya devam edeceğiz.
“AKIL SAĞLIĞI YERİNDE OLAN BİRİ BU RİSKİ ALMAZDI”
Sanırım Türkiye’nin en genç ve işin mutfağından gelen tek medya patronusunuz. Zor mu medya patronluğu?
Sadece Türkiye değil, dünyada da diyebiliriz. Muhabirlikten medya patronluğuna uzanan tek serüven benimki galiba. Zor mu kısmına gelecek olursak; kendimi bir derde bulaştırdıktan sonra şimdi sızlanmanın bir âlemi yok. Akıl sağlığı yerinde olan birinin alabileceği bir risk değildi bu. Sonuçta televizyon çok pahalı bir olay. Bir kanalın giderini düşündüğünüz zaman ve bu tutmazsa eğer, edeceğiniz zararın haddi hesabı yok, yani ciddi bir risk televizyonculuk.
“TELEVİZYON SAHİBİ OLMAK BENİM HAYALİMDİ”
Akıl sağlığınız gayet yerinde. İnanılmaz güzel işler yapıyorsunuz da peki neden böyle bir riske girdiniz madem öyle?
Gerçekten akıl sağlığı yerinde olan birinin girişebileceği bir iş değil bu ama ben kafayı bu televizyonla bozdum yıllar önce. O günden beri de bunu hayal ettim. Ve hep hayallerimin peşinden koştum. Nasıl muhabirken kendi programımı yapma hayalim varsa, kendi programımı yaparken programlar yapma hayalim varsa, bir TV sahibi olup yaptığım programları orada yapma hayalim de vardı ve ben bunu başardım. Şu anda da operasyona bitmiş gözüyle bakmıyoruz. Niye diye sorarsan; kalıcı bir başarı peşindeyiz çünkü bundan sonra.
Risk almayı seviyorsunuz?
Fazlasıyla.
Risk nedir?
Anlattığım.
Cesur musunuz?
Çok.
“TV8’DE HABER YOK ÇÜNKÜ … ”
Acun Bey TV8 evet çok iyi gidiyor, meslektaşlarınız olarak da sizi takdir ediyoruz. Ama bir haberci olarak benim içime oturan bir detay var. Bir ev perdesiz ve halısız ev gibi değildir, bir TV kanalı da habersiz eksik değil mi Allah aşkına?
(Gülüyor) O eksikliği hiç hissetmedim vallahi. Yıllarca büyük kanallarda haber bültenlerinin yanında nefes solumuş biri olarak, o haberin verdiği gerilim, agresyon ve mutsuzlukları yaşamış biriyim. Haber merkezlerine hep yakındım. Ben görevimizin insanları mutlu etmek, kafasını dağıtmak olduğunu düşünüyorum. Sonuçta biz eğlence kanalıyız.
“HABER BÜLTENLERİ KORKU FİLMİ GİBİ”
Haber mutsuz mu ediyor ki?
Elbette. Hiç şüphesiz. Haber bülteni seyredip mutlu olanı duymadım ben. Korku filmi gibi haber bültenleri var. Hiçbir şey olmasa bir zincirleme trafik kazası görüp yine geriliyorsun! Bir de kötü haberin reyting yapmasından dolayı haber bültenlerimizin komple dramatik, gerilim dolu haberlere yönelmesi söz konusu. Ben hiç de öyle mutlu, iç açıcı haberler izlemiyorum. Habercilerin de işi zor.
Türkiye deyim yerindeyse haber cenneti bir ülke, gündem adeta fokurduyor. Böylesine bir gündemde haber merkezi olmayan bir kanal kulağa çok da alışılagelir gelmiyor ve çok şey kaçırıyorsunuz?
Kim kaçırıyor, biz mi?
TV8 ve tabii ki siz?
(Gülüyor) Zevkle kaçırıyoruz.
Habere âşık bir habercinin çırpınışlarıydı bunlar Acun Bey.
Yahu haber kanalları var bir yığın. NTV var, CNNTÜRK var A Haber var. Var da var. Bunlar haberleri çok da dinamik bir şekilde işliyorlar, son dakikaları çatır çatır veriyorlar. Hiçbir şey atlanmıyor. Ayrıca birçok entertainment kanalda da ana haber bülteni var. Bir de internet faktörü var. Haber bültenine kadar tüm haberleri zaten insanlar oradan okuyor ki, bu da haber bültenlerinin enerjisini düşürüyor. Akşam üzeri 17 gibi bir internete girsek sağır sultanın bile duyduğu haberleri orada okuyoruz, haber bültenlerine olan heyecanı da düşürüyor bu durum.
“TERÖRE YAKIN BİR FUTBOL ALGISI VAR”
Spor haberciliğinden gelen ve bu konuda başarıdan başarıya koşan Acun Ilıcalı’nın kendi televizyonunda spor olmaması da dikkat çekiyor? Hadi anladık haber yok peki ya sporsuzluk niye?
Siz Türkiye’deki spor haberlerinin normal haberlerden farklı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Futbolu yıllar önce adamlar eğlenmek için icat etmişler, Türkiye’de şu an futbolun, sporun geldiği nokta içler acısı bir durumda bence. Hiç yaklaşmayı bile düşünmüyorum. Maalesef teröre yakın bir futbol olgusu var. Mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyorum. Benim en yakın arkadaşım Galatasaraylı. Ben futbola eğlence gözüyle bakarım ama bir gazete sayfasını açtığımda ya da bir yönetici konuştuğunda büyük bir gerilim hissediyorum.
En son sloganınız ne TV8 olarak?
Mutluluk veren kanal! Mutluluk vermeye çalışıyoruz, inşallah da veririz.
“KİMSE YÜKSELİŞİMDE GARİPLİK ARAMASIN”
Spor muhabirliğinden TV patronluğuna…Gerçekten bu kazancı sırf TV programları ile izah etmek mümkün mü diyenler var, onlara cevabınız ne olur?
Bunu söyleyenler biraz düşünürse cevabının “elbette mümkün” olabileceğini anlar. Biraz matematik çalışmak yeterli. Neredeyse yılda doksan- yüz kez birinci oluyorduk. Son sekiz yılın özetine şöyle bir bakın. Neredeyse 700 kere birinciliğimiz var. Ben gidip bütün gelirimi gayrimenkule yani eve arsaya yatırmadım,televizyona yatırdım. Bu gelire şüphe ile bakana şaşarım. Benim yükselişimde gariplik arayanlar eline bir kalem kâğıt alsınlar ve Medyaradar'ın reyting bölümüne bir baksınlar.
Geçmişten bugüne yaptığınız her program tuttu, özellikle program formatlarıyla başarınıza başarı kattınız. TV8’de deneyip de tutmayan, başarısız olan programlarınız var mı?
Olmaz mı? Tabii ki oldu da olacak da. Bu kanal artık. Kanalda 30 tane program yapıyorsunuz bunlardan tutmayanlar da elbette olacak. Biz ne yaparsak tutar, biz ne yaparsak insanlar izler diye bir iddiamız yok.
Ama Acun ne yaparsa tutar diye bir iddiası var insanların.
Sanırım bu bana Allah’ın bir lütfu. Benim bugüne kadar yaptığım ve içinde bulunduğum her proje bir numara oldu. Kariyerimde böyle bir durum söz konusu. Bu da gurur veriyor insana. Ama kanal olduktan sonra birinci oldum iddiası bitiyor, artık önemli olan bundan sonra kanalın birinci olması.
TV8’i aldıktan sonra hayatınızda neler değişti?
Çok çalışıyordum şimdi çok ama çok çalışıyorum. Stresliydim daha da arttı, mutluydum, mutluluğuma mutluluk kattı.
“KUŞTUK UÇMAYA BAŞLADIK”
Kanalı iyice şaha kaldırıp ondan sonra da satmayı düşünüyor muşsunuz, doğru mu?
Hiç öyle bir düşüncem yok. Biz yıllarca proje yapıp öyle ya da böyle bir kanalın kontrolünde yaşadık. Şimdi ilk defa kendi projelerimizi kanalımızda istediğimiz yere ve saate koyabiliyoruz. Bir yerde duran kuştuk şimdi uçmaya başladık.
“KANALI SATMAYI DÜŞÜNMÜYORUM”
Show TV’yi satın almak istediniz mi?
Yok, hiçbir zaman düşünmedim.
“FERİT ŞAHENK’LE ORTAK OLABİLİRİZ”
Peki, Ferit Şahenk ortağınız mı, böyle iddialar var?
Ferit Şahenk ile ortaklık görüşmesi yaptık. Ortak olacağız gibi duruyor.
Ortak olduktan sonra Star TV’nin başında geçeceğiniz söyleniyor.
Onu da basından takip ettim. Hiç öyle bir düşüncem yok.
Ortaklık ne zaman olacak tarihi belli mi?
Önümüzdeki dönem içerisinde netleşir diye düşünüyorum. Kendisi sağ olsun Star’da çalıştığımızda bize çok destek oldu. Başarımızda da büyük katkısı var.
“YURT DIŞINDA DA BİR KANAL DÜŞÜNÜYORUM”
Medyada büyümeyi hedefliyor musunuz, mesela TV8 dışında başka ne yapacaksınız?
Türkiye’de değil ama yurt dışında bir hamle düşünüyorum. Başka bir ülkede kanal almayı planlıyorum bu konuda biraz mesafe kat ettim. Netleşince söylerim.
Türkçe yayın mı yapılacak bu kanalda?
Yok değil. Hedefim televizyonculuk yaparak başka ülkede de başarılı olmak.
“GERÇEK SERVETİM…”
Zenginin malı züğürdün çenesini yorar derler. Sizin adınız Türkiye’nin en büyük sanayici ve işadamları vergi rekortmenleri listesinde yer aldı, hatta listelerde çok ön sıralardaydınız, İnsanlar sizin milyon dolarlarla ifade edilen bir servetiniz olduğunu düşünüyor, doğru mu? Gerçek servetiniz nedir?
Gerçek servetimi benim hesaplama şansım yok. Çünkü ciddi bir para sirkülasyonu içerisinde bir hayat sürüyoruz biz. Çok ciddi borçlarımız çok ciddi de alacaklarımız var. Servet hesaplamak benim için 1 yıl önce bitti. Ama çok merak ediyorsan şunu söyleyeyim; gayrimenkule hiç merakım yoktur, iki tane evim, iki tane ofisim var. Ha araba kullanmayı sevdiğim ve öyle bir tutkum olduğu için arabam çok onu söyleyebilirim. Ama mümkün olduğu kadar da onlarla çok ortada dolaşmamaya çalışıyorum.
Acun Ilıcalı için televizyonların dahi çocuğu deniyor, katılıyor musunuz?
Katılmıyorum ama bu işten anladığımı söyleyebilirim.
Rakibiniz var mı?
Çok var hem de.
“İRFAN ŞAHİN TELEVİZYONCULUKTA BİR DUAYENDİR”
Kimler?
Bu işte çok bilgi olduğunu düşündüğüm Doğan TV CEO’su İrfan Şahin bence bir duayendir. Mesela eski televizyonculardan Murat Saygı bu işte uzmandır. Hala arayıp bazı konularda ona danıştığım olur. Star’daki Ömer Özgüner çok başarılı bir televizyoncudur. Televizyonda çok ciddi rakiplerim var ama bu dostane rekabet. Çünkü hiçbir zaman karşı tarafın başarısızlığı üzerinden beslenmem kendime bakarım.
“KREDİ KARTI İLE SURVİVOR ÇEKTİM”
Medyada dost edinmek zor derler öyle mi?
Valla benim çok sağlam dostluklarım var. Ben yıllarca önce düşünün İrfan Şahin’in kredi kartları ile Survivor’u çektim. Çünkü o dönem paramı alamıyordum. İrfan Ağabey’den kredi kartlarını alıp onu bankaya borçlandırdım, Panama’ya gidip programımı çektim. Benim dostluklarım sağlamdır. Serhat Albayrak ile ayda bir kez mutlaka yemek yeriz.
Fenerbahçe’ye olan sevginiz ve tutkunuzu bilmeyen yok. Ufukta bir kulüp başkanlığı olabilir mi?
Hayır, hiç düşünmüyorum böyle bir şeyi. Taraftar olmak o kadar güzel ki, ötesine gerek yok.
Biliyorum vaktimiz çok daraldı. Biraz da siyaset konuşalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan sempatiniz ne durumda, devam ediyor mu?
Tabii ki devam ediyor.
“EVET, CUMHURBAŞKANI’NI SEVİYORUM”
Siz çok pozitif karakterde birisiniz ama siyasetin dili çok ama çok sert, tabii liderlerimizin de. Sayın Cumhurbaşkanı’nın üslubu da sert ne düşünüyorsunuz?
Siyaset konusunda çok konuşmayı sevmiyorum. Ben işime bakıyorum. Ama sana şunu söyleyebilirim. Ben ofisimde daha tek kişiye ne görüştesin diye sormadım. Çünkü insanların her biri ayrı görüşte olmalı. Türkiye’de aklımın almadığı konu şu: Neden insanlar herkesin kendi görüşünde olmak zorunda olduğunu hisseder? Bugün benim şirketimde bir seçim yapsak ne çıkar ben bilmiyorum. Herkesin bir fikri olmalı. Ben ülkemin de böyle olmasını istiyorum. Ben evet Cumhurbaşkanı’nı seviyorum. Ama biliyorum merak ediyorsun onu da sormadan yanıtlayayım benim TV8’i almamda etkisi olmamıştır.
“KARİYERİMDE SİYASETİN TEK BİR İZİ YOK”
Hiç beklentiniz olmadı mı Sayın Erdoğan’dan?
Kariyerimde siyasete dair tek bir iz bulamazsınız.
TV8’i almanızda hiç mi etkisi olmadı Sayın Cumhurbaşkanı’nın?
Tabii ki yok. Ben 1 share’lik kanala ciddi para verdim. Parayı verdiğim insan da Mehmet Nazif Günal. AK Parti ile bir alakası var mı yok. Mehmet Bey sağ olsun indirim de yapmadı. Bu arada, Mehmet Bey’e de ayrı bir sevgim var, beraber seyahatlere gidiyoruz. Çok iyi bir dostluğumuz var.
“TAYYİP ERDOĞAN’IN LİDERLİĞİNİ SEVİYORUM”
Arada kaynamasın, Tayyip Bey de sizi çok sevdiğini söylüyor bu arada.
Beni sever, çünkü benim hiçbir beklentim,çıkarım yok. Ben Tayyip Erdoğan’ın liderliğini seviyorum. Yaşı genç olanlar bunu anlamaz. Benim yaşım yetiyor. Ben 1980 ile 2000 yılları arasını iyi hatırlıyorum. 2015’e geldiğimiz şu sürece bakarsak ve o günlerle kıyaslarsak arada büyük fark var. Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi yönetebilecek çok doğru bir isim olduğunu düşünüyorum.
Başkanlık sistemine nasıl bakıyorsunuz?
Bence tartışılmalı. Halk ne diyorsa o olsun.
“BENDEN MİLLETVEKİLİ OLMAZ”
Acun Ilıcalı milletvekili olur mu?
Ben milletvekillerimizi çok başarılı buluyorum. O işe çok ciddi bir mesai harcanıyor. Konsantrasyonum olmadığı için benden milletvekili olmaz.
21 Şubat 2015 Cumartesi
16 Şubat 2015 Pazartesi
14 Şubat 2015 Cumartesi
9 Şubat 2015 Pazartesi
19 Ocak 2015 Pazartesi
5 Ocak 2015 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)