26 Ekim 2014 Pazar

Dizilerde hırsız var..

Milliyet Cadde yazarı Şirin Sever, televizyon dizilerinin ortak noktası haline gelen hırsızlık öykülerine dikkat çekti.

İŞTE O YAZI

Bir gün, ekrandaki dizilerin Türkiye’deki siyasi tartışmanın argümanlarından olacağı hiç aklıma gelmezdi...
Zaman gazetesi geçenlerde ‘Dizilerde hırsız var!’ diye bir haber yapmıştı. Başlığı görünce “Yine mi aynı tartışma ya” dedim...
“Yine mi ‘TV dizilerindeki olumsuz örnekler toplumu etkiliyor’ diye haber yapmışlar, dizilerde hiç mi kötü karakter olmayacak kardeşim” diye söylenirken, baktım ki sandığım şey değil...
“Birbirinden etkilenme halinin çok yaşandığı TV dizilerinde bu sıralar bir hırsızlıktır aldı başını gidiyor” diye başlayan haberde; ‘Kara Para Aşk’, ‘Kalp Hırsızı’, ‘Ulan İstanbul’, ‘Benim Adım Gültepe’ ve ‘Gönül İşleri’ gibi ağırlıklı olarak hırsızlık hikayesi üzerine kurulan dizilerden bahsedilmiş ve özetle şöyle deniliyor:
“Bütün bunların bir senaryodan ibaret olduğu muhakkak ancak Türk dizilerinin hayatın aynası olduğu ve senaristlerin gözlemlerini yansıttığı da bir gerçek. Bunun da bir furyaya dönüşmesi kimseyi şaşırtmamalı. Televizyon izleyicileri, mahalle, intikam, intihar, derin devlet, aile ve polis dizilerinin arttığı dönemleri de hatırlayacaktır. Toplum neyle meşgul oluyorsa, senaristler de buradan besleniyor. Bu dönemin Türkiyesi’nde senaristlerin payına düşen de hırsızlık oldu...”
Şimdi siz söyleyin sayın seyirciler...
TV dizilerinin memleketin iki ‘taraf’ı arasındaki siyasi tartışmanın malzemelerinden biri olacağı  sizin aklınıza gelir miydi?
Doğrusu iyi yerden yakalamışlar.
Eee bugünün Türkiyesi de bu. Yeni Türkiye!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder