* İkinci sezona hızlı başladınız, çekimler nasıl gidiyor?
- Çekimler son derece keyifli gidiyor. Artık birbirimize o kadar alıştık ki araya kısa bir boşluk girdiğinde setin ilk günü hepimiz için bayram oluyor. Sadece oyuncu arkadaşlarımdan bahsetmiyorum. Bütün ekipte çok güzel arkadaşlıklar, dostluklar edindik. En güzeli de bu zaten. Sevdiğin insanlarla çalışmak ve ortaya birlikte sevilen, beğenilen, izlenilen bir şey çıkarmak... Bence hepimizin de en büyük motivesi bu. Yönetmenimiz Emre Kabakuşak’ın bize verdiği samimiyetin önce ekibin enerjisine sonra da ekrana yansıdığını düşünüyorum.
* Canlandırdığınız Cihan karakteri yeni sezonda büyük değişim gösterdi. Neler söyleyeceksiniz bu konuda?
- Cihan’ın en büyük değişimi intihardan sonra hipoksik şoku atlatması oldu. Geçen sezon çatı katından çıkamayan, yaşamaktan korkan, kendinden nefret eden biriyken bu sezon yaşama isteği olup kendine son derece güvenen, güçlü bir karaktere dönüştü. Bunca değişimin içinde değişmeyen tek şey Cihan’ın sevme biçimi oldu. İşte bu sezonda Cihan’ı oynarken en keyif aldığım yer de bu değişim noktası. Cihan sevmeyi bildiği kadar sevilmeyi de bilmeyen biri. Bu öğrenme süreci pek kolay geçecek gibi görünmese de yaşananlar Cihan’ın değişimine yardımcı olacak bence.
EN KEYİF ALDIĞIM BÖLÜM SEZON FİNALİYDİ
* Cihan ile aranızda herhangi bir benzerlik var mı?
- Oynadığım her role kendimden bir şeyler katmayı severim. Bu durum geçen seneki Cihan’da yok denecek kadar azdı. Ama bu sezonda bazı benzerliklerimiz var. Bunlardan en dikkat çekeni de ‘değiştirmek yerine kabul etmek’ oldu. Hayatta mutlu olabilmek için bazı şeyleri kabul etmeyi öğrenmek gerekiyor. Aksi takdirde karşımızdaki kişiyi değiştirmeye çalışmak bizi yormaktan öteye götürmüyor. Cihan da Sercan da yorulmaktan vazgeçti.
* “Güllerin Savaşı”nda şimdiye kadar en çok zorlayan ve etkileyen sahne hangisi oldu?
- Cihan adına çok doğru yazılmış ve benimde en keyif aldığım bölüm sezon finaliydi. Finaldeki intihar en zor sahne gibi görünse de Gülru’ya veda ettiğim sahne aslında intihar sahnesinden daha zor ve anlamlıydı bence. Bir yıl boyunca Cihan’i oynarken motivasyonumu Cihan’ın Gülru’ya olan obsesifliğinden alıp oynadığım için Sercan olarak Cihan’ın Gülru’ya ‘git’ demesi kolay olmadı.
OYNAMAM DİYECEĞİM BİR ROL YOK
* Gülfem ile Gülru’nun kardeş oldukları ortaya çıktı. Bu durum köşkte dengeleri nasıl değiştirecek? İzleyiciyi ne gibi sürprizler bekliyor?
- Savaş devam ederken iki cephenin de kardeş çıkması savaşa beyaz bayrak çekebilecek mi, gerçekten bunu ben de çok merak ediyorum. Cihan’ın başına gelenler savaşa sadece ara verdirebilmişti. Bu durum tersine ortalığı karıştıracak gibi duruyor. İki kadın savaşı iki kardeş savaşına dönerse bu hiçbirimiz için iyi olmaz bence.
* Oyunculuk olarak sınırlarınız var mı? Yani asla oynamam dediğiniz ve oynamak istediğiniz rol nedir?
- Benim rol ayrımım yoktur. Bu yüzden de oynamam diyebileceğim hiçbir rol yok. Sadece verilen rolü kabul etmeden önce bütünün içinde nerede, nasıl durduğuna, ne kadar güçlü olduğuna bakar, sorgularım. Kendime uzak hissettiğim roller her zaman daha cazip ve heyecan verici gelmiştir. Çünkü rol bize ne kadar uzak olursa o kadar da katacak şey fazla olur. Bu da bence işimizin en heyecan verici yanı.
PLAN YAPMADAN SPONTANE HAREKET EDERİM
* Canan Ergüder, Damla Sönmez ve Barış Kılıç gibi başarılı oyuncularla aynı dizide rol almak nasıl bir duygu?
- Üçü de benim için çok özel insanlar. Üçü de hayatıma o kadar güzel izler bıraktı ki hepsiyle kardeş gibi olduk. 60’ıncı bölümü çekiyoruz, çok samimi olduk artık. Bir şeyi anlatmak için tek bir bakışımız bile yeterli oluyor aramızda. Kendimi şanslı hissettiren insanlardan üçü diyebilirim onlarla olan dostluğumu ve bağımı anlatırken. Aramızdaki bu sevginin, bağın, güvenin her daim olmasını dilerim.
* Geleceğe dair planlar yapar mısınız?
- Kendimi ödüllendirmeyi seven biriyim. Çalışmalı ve sonunda yorulmalıyım ki kendime ‘hadi bakalım Sercan şimdi dinlenme veya eğlenme zamanı’ diyebileyim. Plan yapmadan spontane haraket ederim. Hatta genelde uçak biletlerini bir iki gün önceden alıp öyle çıkarım tatile.
GÜNDEMİMDE SADECE DİZİMİZ VAR
* Set dışında kalan boş vakitlerinizde neler yapmaktan hoşlanırsınız?
- Çekimlerden dolayı çok fazla boş vaktimiz kalmıyor açıkçası. Ama yine de özellikle yeni kurulan özel tiyatroları takip etmeye, yeni çıkan oyunları seyretmeye özen gösteriyorum. Kalan diğer zamanlarımı spor yapıp film veya yabancı dizi izleyerek geçiriyorum.
* Yeni bir projeniz var mı?
- Şu anda senaryosunu okuduğum birkaç sinema projesi var. Fakat dizi yaparken başka bir projede yer almak gerçekten çok zor. Bu yüzden ikinci bir projeyi düşünürken çok titiz davranmak zorunda kalıyoruz. Şu an için gündemimde sadece dizi var ve önceliğim ikinci sezonla birlikte değişen karakterime odaklanmak diyebilirim. (Hürriyet)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder